Egzersiz ve Spor Psikolojisi Derneği

Association of Exercise and Sport Psychology

Prof. Dr. Turgay Biçer

Toplam Makale Sayısı : 55

Şefkat Erkeğe Yakışır…

 Kadını biliriz; anaçtır, yaratıcıdır, doğurgandır, fedakârdır, özverilidir, narindir, zarafettir, kapalı gizemli bir dünyası vardır; yardır, annedir ve yaşamın kendisidir bir anlamda biliriz… Ya da bildiğimizi sanırız…

- Mış Olalım

Toplumsal hayatımızı şöyle bir gözden geçirdiğimizde, öyle şeyler vardır ki aslında, yapmasak ta önemlidir ama sırf birilerini mutlu etme adına yapmak zorunda kalırız. Önceleri bizi üzmez yaptıklarımız ama sonraları öyle alışkanlık ve hatta zorlamalar haline gelir ki işte o zaman mutsuzluk engellerini boşu boşuna yaratmış oluruz…

Yeni Normal Ne Kadar Normal?

“Yeni normal” kavramını, küresel salgın olan Kovid-19 la birlikte, ünlü ünsüz herkes kendi alanı, bilgi dağarcığı ve hayal gücü doğrultusunda çeşitli iletişim mecralarında bizlere anlatmaya çalışıyorlar. 

İnsan ve Savaşları

Günümüz insanı evrimleşirken sürekli bir şeylerle savaşmış. Doğayla savaşmış barınmak için, yiyecek bulmak için hayvanlarla savaşmış, medeniyet kurmak ve fetihler yapmak için başka insanlarla ve kavimlerle savaşmış, kendini korumak için düşmanları ile savaşmış ve bugünde bu savaşların bir kısmı hala devam ederken en önemli savaşının “kendi kendisiyle savaşı” haline gelmiş.

İnsan kalabilmek Bu Kadar mı Zor!..

Dünya hızla değişip gelişken, insan ve insanlığın yaşadığı büyük sorunlardan birisi de “ahlak” olduğu gerçeği kendini hissettirmektedir. Küçük çocuklara yapılan istismarlar, kişinin sevmediği birine yapılan linç ve saldırılar, hırsızlıklar, nefret söylemleri, haksız kazançlar, yalan dolan ile insanları aldatmak, canlı bombaların insanların hayatlarına kast edişleri vs. vs. vs…

Anlam Arayışı Üzerine

Düşünen her varlık bir şekilde hayatın anlamını sorgular durur. Kimi bulur veya bulduğunu sanır kimi ise, hayatın bir anlamı olmadığı söyler; kimileri ise hayatın “hayatın anlamı manlamı yok, sadece sen ne anlam verirsen ona dönüşür” der.

Hayvanları Sevmek Hayatı Sevmektir

Sevginin çeşitleri çoktur; çeşidi, konu ve objesi veya nesnesi ne olursa olsun sevgi evrensel bir duygudur ve insanlığın bekası için gereklidir. Sevgi, insanı insan yapan ve insanlaştıran, barışı, huzuru, mutluluğu getiren; paylaşmayı öğreten, savaşları durduran, anlamaya, vermeye ve birlikte var olmaya dönük duygu düşünce ve davranışların bütünüdür kanımca.

Başının Çaresine Bakmak…

Titanlar Filmini izleyenler bilir. Bir hem de siyahi Amerikan Futbolu antrenörü olan Denzel Washington, sporu bir enstrüman gibi kullanarak birbirlerine öfke duyan siyah ve beyaz öğrencilerden oluşan takımı sürekli kazanan bir ekip yapmakla kalmayıp, Karakterlerini de geliştirmeyi amaç edinir. 

Pes Etmek Yok!

Son günlerde gittikçe artan ve oldukça sık yaşadığım bazı durumlar olmaya başladı. Kimle karşılaşsam, işimden ve benim ne yaptıklarını bildiklerinden, “Turgay Hocam, beynimi formatlayacak bir şeyler öner” diyorlar. Özellikle son günlerde oldukça olumsuz düşünce girdabında olduklarından, kötü bir şey olacak hissinden ve hiçbir şeyden tat alamadıklarından şikâyet etmekteler.

Kazanma Tutsaklığı

Günümüzde futbol dâhil, tüm spor dalları yaş ve sınıf gözetmeksizin “kazanmanın” abartıldığı bir dönemdedir. Sahaların dışında sinemada zafer ve başarı öykülerini ele alan filim ve romanlarda da “kazanmak” başlı başına bir kült; tabu haline gelmiş, getirilmiştir.

Duygular ve Duygusallık…

Bir an hiç duygularımızın olmadığını hayal edelim. Hiçbir şekilde üzülmüyor, kızmıyor, endişelenmiyor, sevinmiyor, heyecanlanmıyor, mutlu olmuyoruz. His nedir bilmiyoruz. Nefret, sevgi, intikam duygularından haberimiz yok. Kimseyi ötekileştirmiyor; aynı zamanda yakınlık duymuyoruz zira aklımıza gelmiyor.

Verdiğimiz zarar için

Yıllar önce duyarlık göstergesi olarak inşaatlarda “çevreye verdiğimiz Zarar İçin özür Dileriz” tabelalarını görünce mutlu olmuş; ”nihayet insana değer verilmeye başlandı” demiştim. Sonradan her yeni inşaat sahasının yanına böyle tabelalar asıldı ve bir anlamda  “topluma saygı işareti olarak” – ya da biz öyle kabul ettik- benimsenmeye başlandı.

Eğitim Neydi Sahi?

Kitaplar, “Kişide istenilen davranış değişikliği” olarak yazar eğitimi. Sadece davranışa indirgenmiş; hangi davranışların eksik olduğu, kim ve ne için sorularının eksik kaldığı ve buna kimim karar vereceği pek yazılmaz. Dolayısıyla tek taraflı ve ezber haline gelmiş bir kabul olsa da muğlak içeriği nedeniyle herkes kafasında bir değişimi algılar ve içeriğini kendi oluşturur.

Düşünce Virüsleri…

“Düşüncenin virüsleri mi olur? ” demeyin olur ve bazı düşünce virüsleri diğer virüsler kadar tehlikeli ve ölümcül olabiliyor. Bu virüsler insanı öyle sarıyor ki bazen kurtulmak o kadar olamayabiliyor…

Yaratıcılık ve İnsan

 “Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde edilemez” ve “hayal gücü bilgiden daha değerlidir” derken Einstein; yaratıcılığın, farklı düşünmenin yanı sıra her bilginin bir ömrü olduğuna ve bildiklerimizin bir gün işe yaramayacağına dikkatimizi çekmeye çalışır.

Korona değil insan değiştirir…

Kimi dinlesem Korona salgını sonrası her şeyin farklı olacağını söylüyor. Ben de peki ne olacak dediğimde derin bir sessizlik kaplıyor arkadaşlarımı. Bir şeyler söylüyorlar ama on kendileri de inanmıyor biliyorum zira ayakları yere basan bir şeyler söyleyemiyorlar.

Düşman Gerçekten Dışarıda Mı?..

Çoğunlukla dost meclisinde veya yakınlarla sohbette beni kızdıran ve bir an önce sohbeti bırakıp ortamdan uzaklaştırma duygusu yaratan sözlerden birisi herhangi bir kişinin, “dünya şöyle, insanlar böyle” diyerek zehir zemberek sözleridir.

Sınırlar

İnsan ilişkilerini derinden etkileyen ve bir o kadar da kişiyi özgürleştiren veya tutsak eden olgu kişinin kendisi, çevresi ve başkalarıyla ilişkilerindeki sınırlardır. Zira sınırlar doğru, tam ve net olmaz ve çizilmezse bir takım sıkıntılar yaşanması kaçınılmaz olacak ve herkes bundan zararlı çıkacaktır.

Hayatın özü İletişimdir…

Yaşam kalitemiz, kendimizle ve başkaları ( insan, hayvan, çevre, ağaç, eşya vs) ile kurduğumuz iletişimin kalitesine bağlıdır dersem her halde pek itiraz etmezsiniz. Zira kendimizden başlayarak, yaşadığımız eko sistemle yani bizim dışımızdaki varlıklarla iletişimizi mutluluğumuzu ve başarılarımızı belirleyecektir. 

Gözler Her Şeyi Görür mü?

Her organ önemlidir ama gözlerin diğer organlara göre daha önem taşıdığı bir gerçektir. Görme yetisi bir insanın yaşamını kolaylaştırması bakımından konuşma, duyma veya koklama veya tatma yetilerine göre yaşamsal önemli olduğu gerçektir.

Hayat Mı Mücadele, Mücadele Mi Hayat?..

Günlük en çok konuşulan sözcüklere bir göz atarsak, temel gereksinimleri anlatan sözcüklerden çok “mücadele” bazen yerine kullanılan “savaş” sözcükleridir dersek abartmayız herhalde.

Bırakın, Nefes Alayım Diyor Ağaçlar…

Sabah yürüyüşlerim benim sporculuk sonrasında devam ettirdiğim; huzur bulmak, sakinleşme, düşünmek ve daha birçok faydası olan bir alışkanlığımdır. Herkese yürümeyi bir şekilde tavsiye ederim ve hatta daha ileri giderek diyorum ki, tüm ülkeyi şöyle bir yarım sat yürütelim vallahi her türlü soruna rağmen insanlarımızın mutluluk düzeyimizde büyük bir kazanım elde ederiz ülke olarak…

Kimse Eline Keser Almıyor…

Marmaris’in güzel ve şirin beldesi Bozburun benim tatil beldelerimden birisidir. Denizi, doğal güzelliği ve sakinliği eşimle tercih sebeplerimden birisiydi. Gerçi beş altı senedir gidemedim ama ben de ayrı bir yeri vardır.

Dil Virüsleri

Birçok dil ve zihin bilimci konuşulan dili ciddiye alır.  Onlara göre konuşmalarımız  “düşüncelerimizin örüntüsünü” oluşturduğundan önemlidir ve gerçektir.

Yıllar Geçerken…

İnsan gençken, gençliğin enerjisi ve toy olmanın cesaretiyle her şeyi yapabileceğini düşünüyor ve geleceğe çoğunlukla umutlu bakıyor. Kafasındaki insan, dünya ve gelecekle ilgili o kadar farklı algılar var ki onu gerçek sanıyor ve korkusuzluğun verdiği cesaretle abartılmış bir özgüvenle dolaşıyor

Tatil İzlenimleri…

Kurban Bayramı tatilli vesilesiyle ailece bir tatil yapalım dedik ve yola koyulduk. Köydeki kiralık evimize şükür vardık. Sonra gezelim görelim ve eski geldiğimiz yerleri daha büyük bir aile olarak yeniden gezelim dedik ama demez olaydık.

Doğru Kızabilmek…

Adı sanı sanlı bir süper markette ( büyük pazar) sabah alışverişi yaparken bir kadın beğenmediği sebze ve meyveler için markette çalışan ve reyonu düzen orta yaşlı bir çalışana, “ kardeşim koskoca Bağdat caddesinde sebzelere bak. Neden daha iyisini getirmiyorsunuz, ayıp olmuyor mu? Bu kaçıncı böyle. Siz ne iş yaparsınız?..” gibi serzenişte bulundu.

Nezaket zayıflık değildir

 Bizim ülkemiz ne garip. Kimi dinlesem iyi, nazik, kibar ve “efendi” davranışlarından dem vuruyor ama sonra bu iyiliklerinden pişman olduklarını anlatıyorlar. Zira onlara göre kendileri ne kadar iyi, nazik ve müşfik davransalar, insanların onları ciddiye almadıklarından ve bu davranışları bir zayıflık olarak kabul ettiklerinden yakınıyorlar.

Sosyal Medya Bilmişleri…

Çıldırmak işten bile değil !.. Sosyal medyada önüne gelen aforizmalarla felsefe dersleri veriyor; psikolojik eğitimi olmayanlar - ki bunlar “psikoloji” nasıl söylenirden haberi yok, - piskoloji olarak telaffuz ediyorlar- Yaşam! Koçluğu yapıyor, - neyse o- yol gösteriyor veya bilmem ne alanında uyduruk eğitim almışla

Seçme Hakkı

Bir düşünür, “olayların kendisinden daha çok, olaylara nasıl tepki v erdiğin önemlidir” demiştir. Ben bu sözü altın çerçeveli sözler arasına koyarım, zira hem kendi yaşamımda uygulamaya çalışır hem de ulaşabildiğim yakın ve uzak çevremle paylaşmaya özen gösteririm.

Kim Yönetiyor Bizi?..

Yok, hayır, siyasi bir yazı yazmayacağım ve bir bilim adamı olarak siyaset üstü; daha doğrusu biraz felsefi ve psikolojik bir düşünce yolculuğu olacak benim ki ve kendi düşünlerime yanıt ararken sizleri de bu yolculuğa ortak etmek amacım…

Spor Kültürü

Üzerinde bu kadar konuşulup, tartışılıp ve bir o kadar da anlaşılamayan spor ve spor kültürü kavramlarını bu makalenin sınırlılıkları içerisinde başka bir gözle açıklamaya çalışarak bir nebze de olsa netleştirelim.

Konuşmak Ve Anlaşılmak

İletişim, “senin ne konuştuğundan çok, karşındakinin ne anladığıdır” diye kabul gören bir varsayım vardır iletişim yazınında. Burada önemli olan konuşucunun duygu ve düşüncesini sözlü ve sözsüz anlatımı sonunda karşısında yarattığı etkiye dikkat çeker.

Büyümek Gelişmek Midir?

Son günlerde hemen hemen her konuda ne kadar büyüdüğümüz; bilmem kaçıncı büyük ülke olduğumuz, büyüme hızında x rakamı yakaladığımız gündemi işgal ediyor ve kafalarımızda büyük olmaya karşı güzel bir duygu uyanıyor doğal olarak.. ?Büyük olmak gelişmeyi kapsar mı? sorusuna yanıtımız sanıldığı kadar olumlu olmayacaktır. Çünkü her b&u

Öğrenmeye neden direnir insan?

İnsan öğrenmeden ve dünden farklı birisi olmadan yaşayamayacak tek canlıdır. Hayvanlar yaşayacak temel beceriler dışında öğrenmeyi bırakır ve içgüdüleri ile davranır. Ama insan öyle değildir; yaşamını daha iyiye götürmek için bir şekilde öğrenmeyi yaşamının merkezine almak ve öğrenmeye aç ve açık olmak zorundadır.

Sıkıntı Yok

Son günlerde en sık duyduğum sözcük “sıkıntı yok”. Belki yalnızca ben değil, sizler de bu sözcüğü sık duyuyor, üzerinde düşünüyor ve belki de söyleyenlere tepki bile veriyorsunuzdur. Kimbilir belki de büyük bir çoğunluk bu sözün farkında bile değildir&

Yeni Nesil Liderlik nedir?

Ünlü düşünür Plato, “Kendini yöneten, dünyayı yönetir” diyor. Sadece O mu? Birçok fikir önderi, siyasetçi, düşünür ve yazar özyönetimin yani insanın kendisini yönetmesinin başkalarına önderlik etmesi ve yönetmesinden daha zor olduğunu söyler dururlar.

Sağlık Olsun…

“Sağlık olsun!” belki de en çok duyduğumuz, söylediğimiz ve olmasını istediğimiz sözlerden birisidir. Evet, “sağlık olsun” ama “sağlık olsun” derken aslında ne demek isteriz? Neyi anlatmak isteriz ve hangi sağlıktan bahsederiz?..

Sahip Olmadığımız Bir Şeyi Kaybetmeyiz!..

Stoacı filozof Epiktetos söylemiştir başlıktaki sözü. Kendisi bir köle olmasına rağmen özgürlüğüne kavuşmuş ve kölelikten filozofluğa ulaşmış,  söyledikleri ve yaptıkları ile milyonlarca insanı etkilemiştir.

Sanal Dünya Çılgınlığı

Yediden yetmişe adına “akıllı telefon”lar denen ama “insanların aklıyla alay eden” bir araç olan bu telefonlarla, insanlar başları önde garip duygularla sanal denilen ve gerçekliği sorgulanan yaşamların içinde adeta kaybolmaktalar. Öyle bir bağımlılık olmuş ki, hepimiz bu akımdan bir düzeyde nasibimizi alıyoruz ve sanal denen bu dünyanın büyülü dünyasına dalmaktan geri kalmıyoruz...

Umutsuzluk Umut mudur

Geçenlerde, değer verdiğim,  profesör unvanlı, alanında başarılı ve tanınmış olan bir büyüğüm, bir tv kanalında “eskiden, endişenin, kaygının kötü olduğunu, iyimserliğin ise iyi olduğunu söylerdik ama şimdi anladım ki,

Öyle Değilsin!..

Genç adam sabah çok sinirli kalkıyor, sakin olması söylendiğinde “ne yapayım ben böyleyim” diyor. Bir yetişkin çok alıngan olduğunu en küçük şeyden alındığını söylüyor. Neden sen de duygularını söylemiyorsun dendiğin de, “ne yapayım ben böyleyim ”diyor

Umudun Umudu

Son günlerde etrafımdaki insanların çoğunluğunun mutsuz ve karamsar görüyorum. Sürekli endişe ve karanlık söylemlerle yasladıkları anı hem kendilerine ve hem de başkalarına zehir ediyorlar. Resmen enerji emici gibi davranıp içinde bir parça yaşam umudu olanlara da başka gezegenden gelmiş gibi davranıyorlar.

Zihniyet Değişimi Nedir ?

Zihniyet bir şeye ve olguya nasıl bakıldığı; kişi veya toplum için taşıdığı ve/veya verildiği anlamdır. Zihniyet ki bazen buna bakış açısı, düşünce olarakta adlandırılır.

İnsanın Neşesi Kaybolursa

Son günlerde ülkece yaşadığımız sıkıntılar, ruh hallerimizi darmadağın etmemiş dersek pek doğru sayılmaz zira ülkece ruh hali olarak pekte iyi durumda olmadığımız aşikârdır.

Sorumluluk Almak Neden Önemlidir?

Bütün kadim bilgiler ve öğretiler insanın kendi davranışlarının sorumluluğunu almasının önemini vurguladığı gibi, bu davranışı da yetişkin ve olgunluk seviyesinin bir kuralı olarak kabul eder.

Kendini Dinlemek!..

 Köylerde yaşayan için değil belki ama kentlerde yaşayan ve iş yoğunluğu nedeniyle tempolu çalışan insanlar büyük bir tehlike altındadır. Özellikle saate karşı yaşayan ve haftanın 5 veya 6 günü çalışmak zorunda olan insanlar bu tehlikenin özneleridir.

Sınırlayan Hipnozlardan Kurtulmak Üzerine…

Hipnoz; eski Yunanca’da “uyku tanrısı” anlamına gelir ama uyumakla ilgili değildir. Birçok bilimsel kuramlar vardır hipnozla ilgili ama hepsi sadece bir olgunun farklı yönden açıklanmasına yöneliktir ama hipnoz bir olgudur ve gerçekliği yadsınamaz.

Korana ve İnsan…

Ummadığımız anda bir biyolojik bir salgın biz dâhil tüm ülkeleri hazırlıksız yakaladı. Virüsü anlayana ve ne yapacağını kestirene kadar bir anlamda herkes bir sınavdan geçti. Bu sınavdan kendini çabuk toparlayan ülkeler oldu ama bizim ülke bu sınavda ne kadar başarılı oldu dersek kafalar karışık diyebilirim.

Şöhret Sarhoşluğu...

Sosyal medya hayatımıza girdi gireli özellikle bazı anlı şanlı ve unvanlı kişilerin her fırsatta karşımıza çıktığını görüyorum. Önceleri beni rahatsız etmiyordu ve hatta bazen onların yaptıklarından öğrenme ve düşünme çalışmaları yapıyordum ama son günlerde öyle bazı isimler ver ki – çoğu akademisyen..

Yeni Bir Daha Gelirken

2019 a sayılı günler kala insanlar geleneksel bir alışkanlık olarak, yeni yılda yeni bir umut tazeleme ve yeni dileklerle girmek istiyorlar. Oldukça masumumca ve insani olan bu alışkanlıklar insanların yaşamında önemli yer tutmaktadır.

Güce Bağımlılık…

Güçlü olmak ve gücü ele geçirmek her canlının yaşamında önemli yer tutar. Hayvanlar âleminde güç neslin ve sürünün devamı için gereklidir. Güçlü hayvan sürünün lideridir ve birisi gelip onu alaşağı edene kadar sürüye ve geleceğine yön verir.

Hangi Gözle Bakmalı…

Çağımızın önemli düşünce virüslerinden birisi de, her şeye ekonomik olarak bakma veya görme hatasıdır. Ekonominin temel bakış açısı ise, “en azla en çok’u başarma veya kazanma ilkesidir.” En az yatırım yaparak en çoğu kazanma, en ekonomik oynayarak galip gelme...

Bilgi, Bilmek ve Öğrenmek

İnsanlara, okul ve eğitim anılarını sorduğunuzda bazı iyi anılar dışında genellikle belleklerinde kötü anılar vardır. Bu kötü anıların çoğu derslerin sıkıcılığı, okulun faliyet alanlarının sadece dersler olduğu ve spor, sanat gibi etkinliklerden yoksunluğu, mesafenin uzaklığı, karmaşası, ezbere dayalı oluşu, öğretmen ve